Nefes al, bu anı yaşa

Art of Living bir kurs. Kurs boyunca nefes alma teknikleri ve ardında yatan felsefe öğretiliyor. Hocası "Bu anı yaşayın, hayatın içinden dans ederek geçin" diyor.

NİLÜFER OKTAY (19 Aralık 2002)
 

"İfade ediş tarzları farklı olabilir ama insanlar nerede olurlarsa olsunlar mutluluğu arıyorlar."

Sözler, Art of Living hocası Natalie Schaller’e ait. 'Yaşama Sanatı' diye Türkçe'ye çevrilen Art of Living bir vakıf aracılığıyla 140’tan fazla ülkede uygulanan bir program. Vakfın adı The Art of Living Foundation. Kurucusu ise Hintli Gurudev Sri Sri Ravi Shankar. Türkiye’de bu kursları veren Natalie Schaller "Bu öğretinin özü nefese dayanıyor. Kursun amacı, 'şu an'ı yaşamayı bilmek" diyor.
    
İlk kez ne zaman Art of Living’le tanıştınız?
"92’de seyahat etmeye başladım. Hayat bir şekilde beni yola çıkmam için itti. Hindistan’da buldum kendimi. Orada tanıştım Art of Living’le. Bulduğum şeyi çok sevdim; basit ama çok derin ve pratikti. Tekniklerden ibaret değil, arkasında derin ve güzel bir öğreti var. Üç sene Hindistan’da kaldım. 97’de ise ders vermeye başladım. O günden beri dolaşıyorum."
    
Kaç ülkeyi gezdiniz?

"Benim görevim henüz başlamamış ülkelere gidip orada merkezi kurmak ve başlatmak. Avrupa ve Arap ülkelerine gittim. 2001 Mayıs’ından bu yana Türkiye’deyim."
    
Neden meditasyon ya da yoga değil de özellikle Art of Living?
"Yogayı denedim. Yapılanları anlıyordum ama kendi hayatımda bir değişiklik hissetmiyordum. İstediğim zaman ve yerde, kendi kendime uygulayacağım bir şeydi Art of Living."
    
Batı ve Doğu’da, Hıristiyan ve Müslüman ülkelerde kurslar verdiniz. Farklı mıydı?
"Hayır. Belki insanlara yaklaşırken bazı farklılıklar gerekebiliyor. Ama öğreti aynı. Nereli olursak olalım hepimiz nefes alıyoruz. Bu öğretinin özü de nefese dayanıyor ve ifade edişleri, arayış türleri farklı olabilir ama insanlar her yerde mutluluğu arıyor."
    
Siz de mutluluğu mu arıyordunuz? Eksikliğini en çok hissettiğiniz şey neydi?
"Çalışmak, uyumak, eğlenmek... Bunların ötesinde bir şey vardı sanki ve o eksikti. Mutsuz değildim ama tam tatmin hissedemiyordum. Bu yolculuğa bir şey bulmak için çıkmamıştım. Neyi aradığımı ise ancak bulduktan sonra anladım."
    
Neler değişti hayatınızda?
"Zihnim, duygularım ve nefesim arasındaki bağı hissettim. Çoğunlukla zihnimiz ya geçmişe ya geleceğe takılıyor. Gelecek korkuya sebep oluyor. Geçmişe takıldığı zaman öfke, pişmanlık, acı, suçluluk duygusu yaşatıyor. Art of Living’le zihninizin size yaptığı bu 'halin' farkına varıyorsunuz. Bu farkına varıştan sonra zihin üzerindeki gücünüz ve kontrolünüz ortaya çıkıyor. Bu öğretide mistik şeyler yok, hepimizin bildiği şeyler bilimsel olarak sunuluyor. Kursun amacı 'şu an'ı yaşamayı bilmek."
    
Pişmanlık, korku, öfke, acı... Her zaman çok mu kötü bu duygular?
"Hayır, kötü değiller. Ama zihnimiz bu duyguların içine hapsolup kalmamalı. Bu durumdan kendimizi dışarıya çıkarabilmeliyiz. Hepimiz 'şu anda yaşama' mefhumunu bir şekilde biliyoruz. Bu kursta yapılan şeyler bunu içimizde hissetmemizi sağlıyor. Geçmiş ve gelecekten koparmıyor bu öğreti, bakış açısını değiştiriyor."
    
Kurallar var mı, örneğin beslenme tarzıyla ilgili?
"Bu çok derin bir arınma programı. Ciddi bir temizlikten geçiyorsunuz. Bazı tavsiyeler var ama yapıp yapmamak kişilerin kendi seçimi."
    
Mesela, sigara içebiliyor muyuz?
"Evet, içebilirsiniz. Sadece bazı şeylerin azaltılmasını öneriyoruz. Böylece sistem temizlik sürecinden daha kolay geçiyor. Ama dediğim gibi bunlara uymak kendi seçiminiz."
    
Bu kursa katılmak isteyenler en azından neye hazırlıklı olsunlar?
"Herkesin bulacağı şey farklı olacak ama kesinlikle bir şeyler bulacaklar. Eğlence var ama çalışma da var. Kendilerini nasıl hissettikleriyle ilgili sorumluluk almaya hazırlıklı olsunlar."
    
Gelemeyenlere neler önerirsiniz?
"Neden gelemesinler ki?"
    
Paraları yoksa?
"Kursa geldikten sonra kendi kendinize yapabilirsiniz egzersizleri. Hayatın içinden dans ederek geçmek istiyorsanız kursu denemenizde fayda var. Art of Living’i yapmayanlar bunu yaşayamazlar demiyorum kesinlikle. Bunun birçok yolu var ve bu da o yollardan biri."
    
Peki hiç stres yaşamıyor musunuz, İstanbul’da özellikle?
"Tabii ki stres yaşıyorum. En önemlisi stresin farkında olmak. Fark ederseniz kendinizi onun dışına çekersiniz. Bu öğretiyle hayat çok toz pembe olacak diye bir şey yok. Kim böyle bir şey söylüyorsa yalandır."

 

Dur, bir mola ver


Art of Living’in kurucusu kim?
"Hintli Gurudev Sri Sri Ravi Shankar kurdu vakfı. 1982 yılından bu yana bu kurslar veriliyor. Üç büyük merkezi var: Almanya, Kanada ve Hindistan."
    
Öğretinin temel özellikleri neler?
"Shankar’ın amacı toplumdaki insani değerleri yeniden canlandırıp yaşanır hale getirmek. Aşk, mutluluk, şefkat, neşe, bunların hepsi içimizde. Ama stresli olduğumuzda bu değerler dışarıya çıkamıyor. Bunun için insanlara bir araç verilmeli. Amaç hayatın sanatını yaşamak. Örnek verelim: Bir resmi anlamak için önünde durmak, bakmak, vakit harcamak gereklidir. Aynı şekilde hayatına da durup bakman lazım ki onu anlayıp yaşayabilesin. Makine gibi yaşamak yerine biraz durup, bir adım geri atıp hayatımıza bakmamız gerekiyor. Art of Living’le insanın kendi hayatında bir değişim, bir klik ortaya çıkıyor. Etrafındaki dünya ve hayat her zaman aynı. Sadece senin algılayışın değişiyor."
    
O noktaya nefes alma egzersizlerine katılan herkes ulaşabilir mi?
"Nefes egzersizlerinden ibaret değil bu öğreti. O yüzden altı gün boyunca 20 saat sürüyor. Sadece nefes teknikleri bir şey yapamaz. Sadece bilgi ve öğreti de tek başına bir şey yapamaz. İkisinin bileşimiyle olur.


Bu bir bütün, bu bütünün içinde Sudarshan Kriya dediğimiz nefes alma tekniği de bulunuyor. Samimi bir şekilde bunu uygulayan herkeste değişim olur."

  
Merve Berkman Art of Living’le Amerika’da tanışmış. 11 Eylül’ün hemen ardından. O sıralar bu kurslar ücretsiz olarak verilmiş ve 2 bin kişi Art of Living derslerine katılmış. "Nereye, neye, niye gittiğimi bilmeden bir ilanla kursa gittim. Bir saat sanıyordum, dört gün devam ettim" diyor:


"Ne olduğunun farkında değildim ama kendimi tarifsiz biçimde iyi hissediyordum. Çok daha aktif, sakin ve güvenliydim. Kurs bittiğinde o ana kadar aradığımı bile bilmediğim şeyi bulduğumu hissettim. Daha sonra ileri kurslara katıldım.


Bu arada Natalie’nin Türkiye’de kurs verdiğini öğrendim. 2002 Şubat’ında buluştuk. O günden bu yana da birlikte kurs organize ediyoruz. Hocalık eğitiminin iki safhası var. Birincisinden geçtim, ikincisi için daha 5-6 ay var."
    

Yapanlar anlatıyor

Makbule Görpeoğlu / (31 yaşında, pazarlama uzmanı)
"Daha pozitif düşünüyorum"


"Stresliydim, aksiydim, hırslıydım... Kurstan sonra daha pozitif düşünmeye başladım, sakinleştim. Her sabah yarım saat nefes tekniği, 20 dakika da meditasyon yapıyorum. Akşamları da 20 dakikamı meditasyona ayırıyorum."
    
 Edna Diler / (19 yaşında, üniversite öğrencisi)
"Önce annem ve babam geldi"


"Annemle babam gitmişlerdi bu kursa. Özellikle annem sinirli bir insandı, çok değişti. Ben de onların önerisiyle katıldım. Bu yaşta bu felsefeyi öğrendiğim için şanslıyım."
   

Emine Mestan / (25 yaşında, serbest meslek)
"Bütün çiftlere tavsiye ederim"


"Depresyon geçirdiğim bir dönemdi. Kurs sürecinden bazı şeyleri aşarak çıktım. ‘Evet iyiyim, henüz kafayı yememişim’ dedim kendime. Tabii her şey birdenbire olmuyor. Çalışmanız gerekiyor. Eşimle hiçbir zaman çok kavga eden bir çift olmadık ama ilişkimiz şimdi daha sakin. Bütün çiftlere tavsiye ederim."